papatya54 yazan:
Anlaşmalar Devrim'in ortaya çıkıp. sabun köpüğü misali ortadan kaybolmasıyla aynı döneme rastlar;1960!!!


bende bundan bahsetmiştim

tam tersini yapsalardı bence hem anadol hem devrim arasında rekabet olurdu, daha da ilerlerdik !!!

Kalitesi muhakkak tartışılır ama Devrim'i küvözde bile bekletmeden gömdüler.İnanıyorum ki Devrim o günlerde desteklenseydi Türk Otomotiv sektörü ve yan kuruluşları bugün olağanüstü farklı bir yerlerde olurdu.

Sabah gazetesindeki Yuksel Aytug"un yazisini belki gormemissinizdir.Bu Cuma 24/10/2008 tarihinde gosterime girecek olan, bir zamanlarin ilk yerli otomobil uretimini konu olan "Devrim arabalari" filmi izleyin, hosunuza gidecek bence, ben sabirsizlikla yarini bekliyorum...

Bu filmi sakın kaçırmayın

Bugüne kadar pek çok meslek grubu, sinema filmleriyle, dizilerle, TV programlarıyla onurlandırıldı. Askerler, polisler, öğretmenler, doktorlar ya da hukukçuların başrolde olduğu dramalarda onların kahramanlık hikayeleri konu edildi. Ama bugüne kadar "mühendisler" kimsenin aklına gelmemişti. Ta ki belgeselci Tolga Örnek çıkıp da, 1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in emriyle sadece 130 günde imal edilen ilk Türk otomobili Devrim'in hikayesini beyazperdeye aktarana kadar... Filmi karmakarışık duygular içinde izledim. Bir otomobil tutkunu olarak, teknik ayrıntılar da içeren bu "dönem filmi" benim için son derece tatmin ediciydi. Bir avuç mühendisin tüm bürokratik engellemelere karşın, azimli çabaları sonucu zafere ulaşmalarını ama bunun son saniyede hüzne dönüşmesini izlerken hem gurur hem üzüntü duydum. Benzin konulması unutulduğu için ilk yola çıkışı "fiyasko" olarak nitelenen, onu yapan kahramanlara yıllarca haksız yere "utanç" yaşatan bu öykü, son derece ustaca perdeye aktarılmış. Mühendislerimize 47 yıl rötarla gelen bu iade-i itibar seremonisine herkesi davet ediyorum. Bu filmi sakın kaçırmayın. Gitmeye üşenenler ya da imkanı bulunmayanlar ise şu gerçeği hiç akıllarından çıkarmasınlar. Devrim otomobili, teknolojik altyapının neredeyse "sıfır" olduğu yıllarda 15 gönüllü Devlet Demiryolları mühendisi tarafından 130 günde yapılmıştı. 47 yıl sonra, bugünün sonsuz olanaklarıyla "filmini" çekmek bile 143 gün sürmüş... Bunun adı "kahramanlık" değil de nedir, söyler misiniz?

İnanıyorum ki bu çalışma ulusal bir nitelik kazansaydı tüm boyutuyla Türkiye bugün olduğu konumdan her açıdan farklı bir yerde olurdu.En azından bu gerçeği bugün bile farkedip 130 gün gibi kısa bir sürede ve o günün yokluklarla dolu olan Türkiye'sin de böyle büyük bir projeye gönül vererek imza atan mühendisinden belki o günlerde o ekibe hizmet edenleri ahçısını çaycısını bulup hiç olmasa yaşayanlara hakettikleri itibarı vermek gerek diyorum; bu bile günümüzde bazı genç beyinlerimizi ateşleyici bir unsur olacaktır.

Asagidaki siteyi de muhakkak ziyaret edin, film hakkinda cok fazla bilgi bulacaksiniz..

http://www.devrimarabalari.com


Gosterimdeki sinemalar ve seanslar icin

http://www.devrimarabalari.com/Salonlar_ve_seanslar.pdf

YÖNETMENİN NOTU

Nedense biz toplum olarak olumlu hikayeleri de birtakım olumsuzluklarla hatırlıyoruz. Bizim için hep bardak boş. Hiç kimse Türkiye'nin ilk yerli otomobilini 129 günde üreterek imkansızı başarmış mühendisleri hatırlamıyor ama arabanın mecliste durmasını anımsıyor. Oysa araba durduktan sonra tekrar çalışıyor, ayrıca ikinci araba hiç durmuyor. O gün Ankara sokaklarını dolaşıyor. Bir tanesi de şu anda Eskişehir'de ve hala çalışıyor. Biz Türkiye olarak değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Başarılarımızı anlamalı ve anlatmalıyız. Devrim Arabaları hikayesi olağan insanların olağanüstü başarısı. Biz ancak böyle hikayeleri hatırlayarak hayatımıza ve geleceğe daha olumlu bakabiliriz. Bu hikaye şunu anlatıyor: Yapılabilir. Kafamıza koyduğumuz her şey irade ve azimle yapılabilir"

Devrim konusunda yönetmenin bu notu herşeyi özetliyor ve Devrim bir hiç uğruna katlediliyor.Bunun vebalini taşıyanlara en büyük cezayı sanırım kendi vicdanları verecek;ASLINDA TEK KALMIŞ O DEVRİM OTOMOBİLİMİZİ ESKİŞEHİR DE DEĞİL DE MECLİSİN İÇİNDE YADA ÖNÜNDE YAPILACAK BİR PLATFORMDA GURURLA SERGİLEMEMİZ LAZIM BU SAATTEN SONRA BUNU BİLE ÇEKEMEYECEK İÇ VE DIŞ DOST GÖZÜKEN DÜŞMANLARMIZ OLACAKTIR ÇÜNKÜ BU DEĞERİMİZİ GEÇ DE OLSA ANLAMAMIZ BAZILARININ HİÇ DE İŞLERİNE GELMEYECEKTİR.